Kaleiçi Antalya
“Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir.”
Atallos yurdu anlamına gelen Antalya, II. Atallos tarafından kurulmuştur. Bergama krallığının yok olmasıyla bir süre bağımsız kalan kent daha sonra korsanların eline geçmiş daha sonra da Roma topraklarına katılmıştır.
Kaleiçi; bir bölümü yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrilidir. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseridir. Surların içinde kiremit çatılı 3000 kadar ev bulunmaktadır. Evlerin karakteristik yapıları mimari tarih haricinde bölgede ki yaşam biçimi, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır.
1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle ‘’Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’’ tarafından ‘’SİT bölgesi’’ olarak koruma altına alınmıştır. Altın Elma Turizm ödüllü Kaleiçi günümüzde otelleri, pansiyonları, restoranları, kafe ve barlarıyla eğlence merkezi haline gelmiştir.
Kaleiçi Tarihi Yapıları
Hadrianus Kapısı
Antalya’daki tarihi yapılardan en iyi korunmuşlarından birisidir. Bir Roma eseri olan yapı, İ.S.130 yılında Roma İmparatoru Hadrian adına yapılmıştır. Zamanla şehir surları kapının dış kısmını kapatmış ve kapı uzun yıllar kullanılmamıştır.
Yivli Minare
Kalekapısı semtinde bulunan ve çok sayıda Selçuklu yapıtından oluşan bir eserdir. Yivli minare Antalya’daki ilk islam yapıtlarından birisidir.
Nigar Hanım Türbesi
Yivli Camii’nin kuzeyindedir. Altıgen bir plan üzerine yapılan türbenin sadece bir bölümü vardır. Selçuklu tarzında olan türbe 1502 yılından kalmadır.
İskele Camii
Yat limanında bulunan küçük şirin bir camiidir. Ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.
Hıdırlık Kulesi
Kara surlarının en güneyinde başlangıç noktasında bulunur. Alt kısmı kare üst kısmı silindirdir. Antik çağdan kalma bir eserdir.
Şehzade Korkut Camii
İlk iskânı yaklaşık 2500 yıl önce gören Kaleiçi, bu süreçte farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. M.Ö. 330-30 yılları arasında inşa edilen ve Rome dönemi boyunca da kentin kalbi niteliğinde bir meydan olarak işlevini sürdüren alanın bir köşesine M.S. 6. yüzyılda anıtsal bir şekilde kilise inşa edilmiş ve daha sonra da Türk dönemlerinde camii ye çevrilmiştir.
